Aseton Alkol Mü?
Bir gün, sabah işe gitmek için metrobüste yerimi bulmaya çalışırken, yanımda oturan kadının elinde bir aseton şişesi olduğunu fark ettim. O an, aklıma gelen ilk şey şu oldu: Aseton alkol mü? Çünkü, birçoğumuz asetonun içeriğini tam olarak bilmeyiz ve çoğu zaman onu alkolle karıştırırız. Ama aslında aseton, kimyasal olarak alkol değildir, bu da bana farklı bir şekilde düşündürmeye başladı.
Toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi kavramların konuşulduğu bu dünyada, küçük şeyler bile büyük anlamlar taşıyabiliyor. Her gün sokakta, iş yerinde veya toplu taşımada yaşadığımız günlük olaylar, bazen toplumsal yapıyı, bireylerin kimliklerini, hatta neye nasıl anlam yüklediğimizi sorgulamamıza neden olabilir. “Aseton alkol mü?” sorusu, belki de toplumda kimlikler ve farkındalıklar arasındaki çizgilerin ne kadar bulanık olduğunu ve bazen bize öğretilen kavramların ne kadar yüzeysel kalabildiğini gösteriyor.
Aseton ve Alkol: Kimyasal Bir Fark mı?
Aseton, kimya dünyasında çok iyi bilinen bir çözücü, temizlik maddesi ve tırnak temizleyicisi olarak kullanılır. Alkol ise, genellikle dezenfektan, temizlik malzemesi ya da bazen tıbbi bir sıvı olarak karşımıza çıkar. Her ikisi de sıvıdır, ancak kimyasal yapılarına baktığınızda, birinin alkol, diğerinin aseton olduğu kolayca anlaşılır. Ancak gündelik yaşamda bu iki madde arasında çok fazla örtüşme yaşanır. İnsanlar, bazen asetonun alkolle karıştırılmasının ardında aslında bir bilinçsizlik değil, genellikle pratik bir yaklaşım yatar.
Toplumsal cinsiyet açısından bakıldığında, kadınların genellikle aseton gibi kimyasal maddeleri, güzellik rutinlerinin bir parçası olarak kullanmaları çok yaygındır. Tırnak bakımı, makyaj temizliği, hatta bazen temizlik işleri bile, çoğunlukla kadınların sorumluluğu gibi algılanır. Aseton ve alkol gibi kimyasal maddelere olan bu ilişkinin toplumsal yapılarla nasıl şekillendiği, genellikle daha önce düşünmediğimiz bir meseleye dönüşür. Kadınların bu tür ürünlerle sıkça ilişkilendirilmeleri, toplumsal cinsiyetin bize çizdiği sınırların bir yansımasıdır.
Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Aseton Alkol Mü?
Toplumsal çeşitliliği ve sosyal adaleti düşünürken, bazen kimyasal maddeler gibi basit şeylerin bile bir arka planı olduğunu fark etmek gerekir. Örneğin, düşük gelirli mahallelerde yaşayan aileler, kimyasal maddelere, temizlik ürünlerine ve hatta tıbbi sıvılara daha az erişime sahip olabilirler. Burada, asetonun ya da alkolün kısıtlı kaynaklarla birlikte nasıl daha farklı kullanıldığını sorgulamak gerekebilir. Yani, kimyasal maddelere erişim sadece bireylerin değil, toplumların eşitsizliklerine de işaret eder.
Sosyal adalet meselesine dönecek olursak, kimyasal maddelerin zararları ve bunların insanlar üzerindeki etkileri konusunda büyük bir eşitsizlik vardır. Lüks markalar tarafından üretilen ve genellikle daha yüksek fiyatlara satılan “temizlik ürünleri” veya “bakım ürünleri”, sınıfsal farklar nedeniyle daha zengin kesimler tarafından alınırken, daha düşük gelirli gruplar daha ucuz ve bazen daha zararlı ürünleri kullanmak zorunda kalabiliyor. Bu da aslında sosyal adaletin, insanların günlük yaşamlarında karşılaştıkları daha küçük ama etkili mücadelelerle ne kadar iç içe olduğunu gösteriyor.
Herkesin Kendi Gerçekliği
İstanbul’da, özellikle sokaklarda dolaşırken, yaşadığım çeşitli deneyimler bana çok şey öğretiyor. Bir gün bir kafede otururken, masasında bir grup insanın “Aseton alkol mü?” üzerine sohbet ettiğini duyduğumda, bu iki kimyasal arasında sadece bilimsel bir fark olmadığını, aynı zamanda toplumsal yapının ve bireylerin algılarının da burada devreye girdiğini fark ettim. Mesela, bir arkadaşım “Aseton alkol değildir” dediğinde, yanındaki kişi ona şöyle cevap verdi: “Ama o da temizlik maddesi, sonuçta bir şeyleri temizliyorsa, biraz da alkol gibi değil mi?”
Bu gibi durumlar, aslında bir konuyu ne şekilde algıladığımıza dair çok şey anlatır. Biri için kimyasal, diğeri için temizlik, bir başkası için ise güzellik ve bakım anlamına gelebilir. İletişimde kullandığımız dil ve benimsediğimiz bakış açıları, toplumsal cinsiyet rollerinden çeşitlilik ve sosyal adalet anlayışımıza kadar geniş bir yelpazeye yayılır. Aynı zamanda, kimyasal bir maddeye yüklediğimiz anlam, aslında nasıl bir toplumda yaşadığımıza ve toplumsal yapının bize neler öğrettiğine dair ipuçları verir.
Sonuç: Kimyasal Farkların Ötesinde
Aseton ve alkol arasındaki kimyasal farkları sorgulamak, aslında bazen çok daha derin bir soruyu gündeme getiriyor: Biz bir maddeyi nasıl algılıyoruz ve o maddeye ne anlam yüklüyoruz? Toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet açılarından bakıldığında, bazen kimyasal maddelere atfettiğimiz anlamlar, daha geniş bir toplumsal yapının yansımasıdır.
Sokakta, iş yerinde, toplu taşımada, belki de bizler de farkında olmadan, kimyasal maddelere ilişkin daha derin toplumsal ve kültürel anlamlar üretiyoruz. Kimyasal bir maddenin kullanımına yüklediğimiz anlamın, aslında toplumsal cinsiyet rollerinden sınıfsal eşitsizliklere kadar pek çok konuyu içinde barındırabileceğini unutmamalıyız. Aseton alkol mü? Sorusu belki de sadece bir kimyasal sorudan daha fazlasıdır; bu sorunun yanıtı, toplumun bizlere neler öğrettiğiyle de ilgilidir.