İçeriğe geç

Değerlerlerimiz nelerdir meb ?

Değerlerimiz Nelerdir? MEB’nin Bize Aittir Olanı Anlatan Hikâye

Kayseri’nin o soğuk sabahlarından birinde, okulda geçen uzun bir günün ardından bir kafenin köşesinde oturuyordum. Havanın o boğucu soğukluğu her zaman içimi titreten bir şey olmuştur. Dışarıda karın yağan ilk taneleri, pencereden bakarken, sanki içimde de bir şeylerin dökülmesine neden oluyordu. O gün, okulumuzdaki değerler üzerine düşüncelerim, içimde daha önce hiç hissetmediğim bir duyguyu tetiklemişti. Yani, Değerlerimiz nelerdir MEB? sorusunun cevabını bulmaya çalışıyordum.

Okulda Geçen Günün Ardında

O gün okulda, öğretmenim bizimle konuştu. Bugün, MEB’in belirlediği değerler üzerine bir tartışma yapmamızı istemişti. Hepimiz sırayla, ülkenin temellerini oluşturan bu değerlerin ne kadar önemli olduğuna dair görüşlerimizi paylaşıyorduk. Ama benim gözlerim, düşüncelerim ve hislerim hiçbir şeyin peşinden gitmiyordu. Bir yandan öğretmenin söyledikleri kulağımda çınlarken, bir yandan da bu “değerler”in bende nasıl bir anlam taşıdığı sorusu kafamı kurcalıyordu.

O gün derste, değerler listesi yazılı olarak önümüze sunulmuştu. “Milli birlik, demokrasi, hoşgörü, adalet, insan hakları…” gibi değerler sırasıyla sıralanıyordu. Okulda öğrettikleri bu değerlerin ne kadar derin anlamlar taşıdığını biliyordum, ancak bir şey eksikti. Ben de, “Hepimiz bu değerlere inanıyor muyuz? Gerçekten uyguluyor muyuz?” diye sordum içimde.

Derste, birbirimizi anlamadığımızı düşündüm. Bu kadar önemli ve güzel değerlerin bulunduğu listede, acaba birbirimize ne kadar yakın duruyorduk? İnsan hakları, adalet, eşitlik… Bunlar söylenmesi kolay, ama yaşanması bir o kadar zor olan değerlerdi. Hepimiz oradaydık, ama gerçekten bu değerleri ne kadar içselleştirmiştik? O kadar çok kişi birbirini yalnızca sınıf olarak ya da farklı bir etnik kimlik olarak görüyor, o kadar çok insan farklılıklarından dolayı ötekileştiriliyordu. O an fark ettim ki, okulda öğrendiğimiz değerler, bizlerin sadece söylemesi gereken kurallar olmaktan öteye gitmiyordu.

O An Geldiğinde, İçimden Geçenler

Gün sonunda, bir arkadaşım ile kafede buluştum. Kayseri’nin soğuk havası içimizi ısıtmıyor, ama sıcak çaylar bir nebze olsun ruhumuzu rahatlatıyordu. Gözlerimdeki hüzün, hissettiklerimi anlatmama yetiyordu.

“Bugün ne öğrendik ki biz?” diye sordum ona, biraz karamsar bir şekilde. O da bir süre sustu, gözlerini bana dikip, “Bunu gerçekten düşünmen gerek,” dedi. “Yani, biz değerlerimizi ne kadar içselleştiriyoruz? Benim çevremde bu değerlerin uygulanmadığını görüyorum. Ve sanırım hepimiz sadece ‘öğrenmemiz gereken şeyler’ olarak kalıyor bu kavramlar.”

İçimde bir kırıklık hissettim. Çünkü aslında ben de aynı şeyi düşünüyordum. Adalet, eşitlik, hoşgörü gibi değerler, sadece kağıt üzerinde güzel gözüküyordu. Ama gerçek dünyada, hayatın içine karışmış bu değerlerin ne kadar hayata geçebildiğini görmek, hiç de kolay değildi.

Bir anda içimde bir ışık yanmış gibi oldum. Değerlerimiz nelerdir? sorusunun cevabını bulamamışken, belki de bu cevaplar, toplumsal olarak birbirimizi nasıl gördüğümüze, birbirimize nasıl davrandığımıza bağlıydı. O an fark ettim ki, bu değerler bizlerin birbirimize nasıl saygı gösterdiğinden, birbirimizin farklılıklarını nasıl kabul ettiğimizden geçiyordu.

Bir Değer Olarak Hoşgörü

Kafedeki sohbetimiz devam ederken, birden bir olay gözlerimin önünden geçti. Yolda yürürken bir kadının başörtülü olması, ona karşı birkaç kişinin yargılayıcı bakışlarını çektiğini fark ettim. O an, içimde bir öfke, aynı zamanda bir üzüntü hissettim. Neden? diye sordum. Neden bir kadının giydiği, taşıdığı değerlerle bu kadar ilgileniyoruz? Kendi değerlerimizle, başkalarının değerlerine hoşgörü göstermeyi öğrenememişken, neyi savunuyoruz?

Biraz önce kafede arkadaşımın söyledikleri tekrar kulaklarımda çınladı. Evet, gerçekten de toplumsal olarak birbirimizi kabullenmemiz, birbirimize hoşgörü gösterebilmemiz için, sadece güzel sözler söylemek yetmiyor. Gerçekten değerlerimize sahip çıkmalıyız. Toplumda herkesin değerleri farklı olabilir, ama biz birbirimize saygı gösterdiğimiz sürece, farklılıklarımız bize zarar vermek yerine daha da güçlendirir.

Sonuç: Değerler, Birbirimizi Anlamakla Başlar

O gün okulumda öğrendiğimiz “Değerlerimiz nelerdir?” sorusu, yalnızca kağıda yazılmış kelimelerden ibaret değil. O değerler, gerçekten yaşanması ve hayata geçirilmesi gereken kavramlar. İnsan hakları, adalet, hoşgörü ve eşitlik gibi değerler, bizim sadece derste öğrendiklerimiz değil, her an sokakta, iş yerinde ve toplumda karşımıza çıkan şeylerdir.

Kayseri sokaklarında yürürken, her gün karşılaştığım insanlara bu değerlerle bakmaya çalışıyorum. Onları anlamaya çalışırken, içimde bir şeyler değişiyor. Herkes farklı ve bunu kabul etmek, toplumsal barışı sağlamanın anahtarı. Değerler, sadece derslerde anlatılmakla kalmaz, hayatın her alanında yaşanmalıdır. Ve biz, birer birey olarak bunu yaşadıkça, bu değerler de gerçek anlamda hayat bulur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
ilbet giriş yapbetexper indir