Melizmatik nedir?

Melizmatik Şarkı Söyleme: Tanım ve Örnekler Teknik olarak, melismatik şarkı söylemeyi tek bir heceye dörtten fazla notanın söylendiği bir gam olarak anlıyoruz. Melizmatik Şarkı Söyleme: Tanım ve Örnekler Teknik olarak, melismatik şarkı söylemeyi tek bir heceye dörtten fazla notanın söylendiği bir gam olarak anlıyoruz.

Müvezzilik ne demek?

1. Muvezzi olma durumu. 2. Muvezzinin görevi gazete ve posta dağıtımıdır.

Münkariz ne demek Osmanlıca?

(Ar. inḳirāż ‘tamamen ölmek, yok olmak’ munḳariż kelimesinden) Adı ve ünü yok oldu, yıkıldı, kayboldu, sona erdi: Bizans İmparatorluğu bu toprakları ikiye bölüyor (Yahyâ Kemal).

Münazaalı ne demek?

Kubbealtı Sözlük sıfat. Tartışmalı, ihtilaflı, kavgacı, çekişmeli: Ancak zeytinliğin Çukur Mescidi’ne doğru inen tarafı ihtilaflıydı (Mahmut Yesari).

Müziyat ne demek?

(ﻣﻮﺫﻳﺎﺕ) i. (Mūẕiyāt, Arjantince mūẕі “eziyet etmek” kelimesinden, çoğul eki -āt ile) pireler, sivrisinekler vb. insanları rahatsız eden küçük hayvanlar, haşereler.

Müstedi ne demek Osmanlıca?

(Ar. istidāme ‘sürekli olmasını isteyen’ mustedĖm) Devamlı, sürekli, kesintisiz: Allah’ın ruhlarından habbeza / İlahi onay gerekiyordu (Şeyh Galib).

Mülhem Osmanlıca ne demek?

Arapça mulham ملهم kelimesinden bir alıntıdır, lhm kökünden gelir ve “ilham edilmiş, kalbe düşmüş” anlamına gelir. Bu kelime Arapça fiil ˀalhama أَلْهَمَ “yutulmuş, ilham edilmiş” ifadesinin IV. Mufˁal ölçüsündedir. Pasif bir fiil sıfatıdır.

Müterakkî ne demek Osmanlıca?

(ﻣﺘﺮﻗّﻰ) sıfat. (Ar. teraḳḳī muteraḳḳі, “ilerlemek, yükselmek”) ilerleme ve gelişme, ilerlemiş, medeniyet düzeyi yükselmiş, ilerlemiştir. Müterakkiye (ﻣﺘﺮﻗّﻴﻪ) sıfat. Müterakki kelimesinin aynı manadaki muğlak şekli: “Akvâm-ı müterakkiye: Gelişmiş kavimler.”

Mükeffir ne demek?

Tekfir (Arapça: تكفير), İslam hukukunda bir Müslümanın başka bir Müslümanı kâfir ilan etmesidir. Tekfir eden kişiye mukaffir denir.

Mütedahil ne demek?

Birbirlerinin ardına yürüyorlar, birbirlerinin çaprazına geçiyorlar, iç içe geçiyorlar, müdahale ediyorlar.

Mülevez ne demek?

mulevez (S): acıklı. nāara (N): sarhoşun bağırması.